6 Mart 2016 Pazar

SPIRITED AWAY( RUHLARIN KAÇIŞI)


Film,elli yılı aşkın süredir animasyon dünyasının içinde olan, animasyonun en büyük ustalarından biri sayılan Hayao Miyazaki’nin eşsiz bir eseridir.2001 yapımı olan bu anime film macera türündedir. Akademi Ödülleri’nde (Oscar) En İyi Animasyon, Annie Ödülleri’nde Bir Animasyon Üretiminde Üstün Yönetmenlik ve Bir Animasyon Üretiminde Üstün Senaryo, Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı, Japon Akademisi Ödülleri’nde En İyi Film, Tokyo Anime Ödülleri’nde Kayda Değer Giriş-Japon Filmi, Yılın Animasyonu, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve En İyi Karakter Tasarımı kategorilerinde ödüller kazanmıştır. Ayrıca Spirited Away İlk Animasyon Oscar’ını kazanan film ünvanına da sahiptir.                                                                                  
Film, Chihiro ve ailesinin yaşadıkları kasabadan ayrılıp, başka bir yere taşınmaları sırasında başlarına gelen maceraları konu almaktadır. Chihiro’nun babasının gidecekleri doğru yolu bulamayıp, yanlış yere sapmasıyla Chihiro ve ailesinin karşısına terk edilmiş bir oyun parkı çıkar. Bu parkla ilgili bilmedikleri birşey vardır ki, bu da parkın sahiplerinin insanlardan nefret ettiğidir.Chihiro, annesi ile babasının oyun parkındaki sihirli yemeklerden yiyerek domuza dönüşmeleri sonucu onları orada bırakıp kaçmak yerine kimliksiz kalmak pahasına da olsa onlar için mücadele etmeyi tercih eder. Filmin sonunun saflığın,temizliğin ve gerçek bir mücadelenin hak ettiği bir son olduğunu göreceksiniz


F.Ö.: Hayao Miyazaki ile tanışmam ‘Spireted Away’ sayesinde olmuştur.Bu yüzden bu filmin benim için yeri çok başkadır. Tam anlamıyla animelere olan bakışımı değiştiren, bu işlerle uğraşan insanlara hayranlığımı on kat daha arttıran, üzerinde konuşmaktan hiç sıkılmayacağım, bir daha  ve tekrar bir daha izleyebileceğim ve sonuna kadar izlenmesini tavsiye edebileceğim çok değerli bir anime filmi. Filmi başından sonuna kadar büyük bir merak ve heyecanla izlediğimi söyleyebilirim.Açıkçası filmi izlerken birazda karakter tahlili yapmaya çalıştım. Çok başarılı olduğum söylenemez ama nacizane elde ettiğim birkaç sonucu sizlerle paylaşmak isterim. İlk olarak Chihiro’nun anne ve babasının almış oldukları güzel kokuların peşinden hiç bir şeyi umursamadan gitmeleri ve kim ya da kimlere ait olduğu bilinmeyen yemeklerle karşılaşınca büyük bir açgözlülükle bu yemeklere saldırmaları sonucu domuza dönüşmelerini; meraklı ve açgözlü insanların domuza benzetilmiş olacağına yorabiliriz. Bir başka tahlilim ise, Noface(Yüzsüz) ismiyle çağrılan karakterin Chihiro ile yalnızken çok iyi olması ancak kalabalık ve üstelik her istediğinin yapıldığı bir ortama girince saçmalaması, kötülükler yapması , istediğini yapmayanı yemek istemesi kısacası yüzsüzleşmenin güzel bir örneğini göstermesi de ismiyle çok da güzel bağdaşdığının bir kanıtı bence.Daha nice güzel göndermelerin bulunduğu bu filmi kesinlikle izleyin derim. Son olarak; animelerin güldüren ,eğlendiren ve animasyon tadında çizgi filmdir tanımlamasını da doğru bulmadığımı da belirtmek isterim.Animelerin çocuklar için eğitim ve komedi amaçlı yazılırken yetişkinler içinde felsefe, psikoloji, barış, cinsellik,…vb. konular hakkında yazıldığını göz önüne alırsak, gerçekten arkasının hiç boş olmadığını da görmüş oluruz.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder