Film,elli yılı aşkın süredir animasyon dünyasının içinde
olan, animasyonun en büyük ustalarından biri sayılan Hayao Miyazaki’nin eşsiz bir
eseridir.2001 yapımı olan bu anime film macera türündedir. Akademi Ödülleri’nde (Oscar)
En İyi Animasyon, Annie Ödülleri’nde Bir Animasyon Üretiminde Üstün Yönetmenlik
ve Bir Animasyon Üretiminde Üstün Senaryo, Berlin Uluslararası Film Festivali’nde
Altın Ayı, Japon Akademisi Ödülleri’nde En İyi Film, Tokyo Anime Ödülleri’nde Kayda
Değer Giriş-Japon Filmi, Yılın Animasyonu, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve
En İyi Karakter Tasarımı kategorilerinde ödüller kazanmıştır. Ayrıca Spirited
Away İlk Animasyon Oscar’ını kazanan film ünvanına da sahiptir.
Film, Chihiro
ve ailesinin yaşadıkları kasabadan ayrılıp, başka bir yere taşınmaları
sırasında başlarına gelen maceraları konu almaktadır. Chihiro’nun babasının
gidecekleri doğru yolu bulamayıp, yanlış yere sapmasıyla Chihiro ve ailesinin karşısına terk edilmiş bir oyun parkı çıkar. Bu parkla ilgili bilmedikleri birşey vardır ki, bu da parkın sahiplerinin insanlardan nefret ettiğidir.Chihiro, annesi ile
babasının oyun parkındaki sihirli yemeklerden yiyerek domuza dönüşmeleri sonucu
onları orada bırakıp kaçmak yerine kimliksiz kalmak pahasına da olsa onlar için
mücadele etmeyi tercih eder. Filmin sonunun saflığın,temizliğin ve gerçek bir mücadelenin hak ettiği bir son olduğunu göreceksiniz
F.Ö.: Hayao Miyazaki ile tanışmam ‘Spireted Away’ sayesinde olmuştur.Bu
yüzden bu filmin benim için yeri çok başkadır. Tam anlamıyla animelere olan bakışımı
değiştiren, bu işlerle uğraşan insanlara hayranlığımı on kat daha arttıran,
üzerinde konuşmaktan hiç sıkılmayacağım, bir daha ve tekrar bir daha izleyebileceğim ve sonuna
kadar izlenmesini tavsiye edebileceğim çok değerli bir anime filmi. Filmi başından
sonuna kadar büyük bir merak ve heyecanla izlediğimi söyleyebilirim.Açıkçası
filmi izlerken birazda karakter tahlili yapmaya çalıştım. Çok başarılı olduğum
söylenemez ama nacizane elde ettiğim birkaç sonucu sizlerle paylaşmak isterim.
İlk olarak Chihiro’nun anne ve babasının almış oldukları güzel kokuların
peşinden hiç bir şeyi umursamadan gitmeleri ve kim ya da kimlere ait olduğu bilinmeyen yemeklerle karşılaşınca büyük
bir açgözlülükle bu yemeklere saldırmaları sonucu domuza dönüşmelerini; meraklı
ve açgözlü insanların domuza benzetilmiş olacağına yorabiliriz. Bir başka
tahlilim ise, Noface(Yüzsüz) ismiyle çağrılan karakterin Chihiro ile yalnızken çok
iyi olması ancak kalabalık ve üstelik her istediğinin yapıldığı bir ortama
girince saçmalaması, kötülükler yapması , istediğini yapmayanı yemek istemesi
kısacası yüzsüzleşmenin güzel bir örneğini göstermesi de ismiyle çok da güzel
bağdaşdığının bir kanıtı bence.Daha nice güzel göndermelerin bulunduğu bu filmi
kesinlikle izleyin derim. Son olarak; animelerin güldüren ,eğlendiren ve animasyon
tadında çizgi filmdir tanımlamasını da doğru bulmadığımı da belirtmek isterim.Animelerin
çocuklar için eğitim ve komedi amaçlı yazılırken yetişkinler içinde felsefe,
psikoloji, barış, cinsellik,…vb. konular hakkında yazıldığını göz önüne
alırsak, gerçekten arkasının hiç boş olmadığını da görmüş oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder