Yıl 2027 olmuştur ve
ayakta kalan tek ülke İngiltere’dir (niye acabaaa ?? ) Diğer ülkelerden gelen
mülteciler de İngiltere’ye girmek istemektedir. Yaklaşık 19 yıldır dünyada
doğum olmamıştır, infertilite (kısırlık) ortaya çıkmıştır ve kadınlar gebe
kalamamaktadır. En genç insanın 18 yaşında ölmesi ise ülkeyi tam anlamıyla yasa
bürümüştür. Esas oğlanımıza gelirsek; Theo memur olarak çalışıyor. Tabi bu
karışık ortamda gelen mülteciler,patlayan bombalar durumun vahimliğini
gösteriyor. Derken birgün Theo eski eşi tarafından kaçırılıyor. Eşi mülteciler
için bir çetenin başı. Theo’dan bir siyahi kızın ülkeye geçişi için izin kağıdı
çıkarmasını istiyor (!). Theo da para karşılığı bu riskli işi kabul ediyor. İzin
kağıtları, geçişler ayarlandı derkeeenn liderimiz öldürülüyor ve Theo bu genç
kızı mültecilerin saklandığı yere götürüyor. Tabii bu genç kızın 8 aylık hamile
olduğunu öğrenmesiyle herşey değişiyor. Artık tek umutları doğrulundan bile emin olmadıkları 'insan projesi'.
K.S.
=
Distopik bir dünyada insanlar bu sefer açlık yerine üreyememe sorunu ile karşı
karşıya. Farklı bir bakış açısı; ama beğendim. Genelde farklı listelerde
gördüğüm bir filmdi. Merak ettim ve açtım. Daha ilk dakikalardan patlayan bombayla
filmin içine giriyorsunuz ve beklentinizde aynı doğrultuda yükseliyor. Esas
oğlanımıza bayıldım (Cliwe Owen). Sadece onu izleseniz yeter yanii.
Etik açıdan baktığımızda kadının hamile
olduğunu göstermek için tüm kıyafetini çıkarması anlamsız geldi bana, daha
doğrusu abartı geldi. Ama bi o kadar da o görüntü tüm çıplaklığı ve saflığıyla
yüreğinizde hafif bir burukluk ta yapıyor. Bebek dediğimizde ya da hamile bir
kadın gördüğümüzde aklımızda beliren duygular neydi? Umut, mucize, bekleyiş
hepsini fazla fazla hissediyorsunuz. Özellikle 19yıl aradan sonra gelen bir
bebek tüm dengeleri altüst etmeye yetiyor ki bebeği doğuracak kadının siyahi ve mülteci olması apayrı bi konu. Ama doğana kadar her ikisinin de saklanması gerekiyor.
Bunu sağlayacak kişide Theo.(En önemli sorulardan biri; böyle bir kaçma ortamında bu bebek nasıl doğacak? Şu zamana kadar izlediğim OLABİLECEK en mantıklı doğum sahnesiydi. cidden tebrik ediyorum..)
Olaylar, çatışmalar, fedakarlıklar ve umuda
yolculuk.. Duygu yoğunlu yüksek bir film. Beni en etkileyen sahnelerden birini
de söylemeden geçemiyeceğim. Bir çatışma alanındayız, bir evden kaçmaya
çalışırlarken insanlar bebeği görüyor, tabii herkes ŞOK. Günler önce 18
yaşındaki bir gencin ölümüyle yıkılan halk 1-2 günlük bir bebek görüyorlar bir
kadının kucağında. Herkes pürdikkat çocuğa bakıyor, kimi dokunmaya çalışıyor;
en can alıcısı binadan çıkmaya çalışırlarken bunları bir komutan görüyor tahmin
edeceğiniz gibi o da şokta. Hemen askerlere ateşi kesip yol
açmaları için bağırıyor. Askerlerde bu minikten gözlerini alamıyor. Dua eden mi
dersiniz , diz çöken mi dersiniz her türlüsü var.
Film bittiğinde aklıma
ilk gelen şey çok sevdiğim bir diziden sözdü: Avcılığın en eski kuralı ;
herkesi kurtaramazsın.. filmi izledikten
sonra sizinde aklınızda bu sözün kalması dileğiyle iyi seyirler…