16 Ekim 2015 Cuma

BULANTI(2015)


   Senaryosu, kurgusu ve yönetmenliği Zeki Demirkubuz’a ait ve dahası baş rollerinde de kendisinin yer aldığı dram türünde bir filmdir. Filmde Ahmet(Zeki Demirkubuz), 50’li yaşlarında eşiyle arasında sıkıntıları olan, çevresindekileri umursamayan, düşüncelerini pek fazla dışa vurmayan, nevi şahsına münhasır biridir. Sevgilisiyle olduğu gece, eşi ve çocuğunun trafik kazasında hayatını kaybettiği haberini alır. Bu olaydan sonra Ahmet, hiç bir şey olmamışçasına hayatına kaldığı yerden devam eder. Fakat bir süre sonra bazı şeylere karşı kayıtsızlığıyla birleşen içindeki gelgitler beraberinde bir takım olumsuzlukları da getirir. Hissettiği yalnızlık duygusu ,Ahmet’in beklenmedik davranışlar sergilemesine sebep olur.




F.Ö.: Yapılmış olan eleştrilere pek kulak asmadan , inadına izlemeye gittiğim bir filmdir. Zeki Demirkubuz’un izlemiş olduğum ilk filmi olduğundan mı yoksa gerçekten abartıldığı kadar kötü bir film olmadığından mıdır bilinmez ben gayet filmi izlenesi buldum. Filmdeki ses efektlerinin(asansörün sesi, çay bardağının masaya bırakılırken çıkardığı ses, arabanın sinyalinin sesi,..) silikleştirilmeden seyirciye aktarılması hoşuma gitti. Eğer gerçekten bu film, söylendiği kadar Zeki Demirkubuz’un yönettiği filmler arasında en vasat olanlar arasındaysa ; Zeki Demirkubuz’un diğer filmlerini de kesinlikle izlemek gerekir. Koyu bir Beşiktaşlı olup  İlhan Mansız hayranı olan Zeki Demirkubuz’un, İlhan ismini de filmde kullanması eminim tesadüfi değildir. Daha önceden hiç Zeki Demirkubuz filmi izlemediyseniz başlangıç için gayet iyi bir seçim olabilir.

K.S.: Zeki Demirkubuz'un izlediğim ilk filmi.Yorumların genelde kötü olması biraz düşündürmesine rağmen gittim izledim, kötüyse bile Türk sinemasına katkı olsun dedim daha iyileri için. Sanat filmi olduğu için bi aksiyon yok, ama izlediğim birkaç sanat filmi arasında en izlenilesi.Buna rağmen Demirkubuz'un yaptığı en kötü film olarak nitelendiriliyor.Bu da açıkçası diğer filmlerini izlemek için bir heyecan mı desem istek mi desem ondan uyandırdı. En yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum.. Neyse filme gelelim; Ahmet (Zeki Demirkubuz)'in iç dünyasındaki çekişmeleri görüyoruz.Acısını günyüzüne çıkarmayıp ,vicdanını susturup, hiçbirşey olmamış gibi devam etmeye çalışmasını ama sonunda da patlamalarını görüyoruz.Kamera arkasını hep merak etmiş biri olarak bir yönetmenin kendi filminde oynamasını severim çünkü zaten hangi duyguları alması gerektiğini biliyor karşısındakini de ona göre yönlendiriyor ve üstüne üstlük senaryoyu da kendisi yazmışşa tadından yenmez.. Ama şunu da söylemek lazım ki o tadı bu filmde alamadım :(






http://zekidemirkubuz.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder